Josep Borrell: Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail Yetkilileri Hakkında Tutuklama Kararını Değerlendirdi
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde düzenlenen İsrail-Filistin konferansında, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına karşı İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında çıkarılan tutuklama kararını değerlendirdi.
Borrell, “Bu, siyasi bir karar değil, bir mahkeme kararıdır. AB üye ülkelerinin güçlü desteğiyle oluşturulmuş uluslararası bir mahkemenin kararı” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, “Mahkeme Putin’e karşı tutuklama emri çıkardığında birçok ses destekledi. Oldukça dikkat çekici olan bu seslerden bazıları bugün sessiz” ifadelerini kullandı.
‘AB ÜLKELERİ UCM KARARLARINI UYGULAMAKLA YÜKÜMLÜ’
Borrell, AA’ya yaptığı açıklamada, “AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Temsilci olarak, üye ülkelerden UCM’yi desteklemelerini istiyorum. AB’ye üye ülkelerin mahkemenin kararını uygulamakla yükümlü olduklarını hatırlatıyorum.” AB’ye aday ülkelerden UCM’ye bağlı olmalarının istendiğini vurgulayan Borrell, “AB’ye üye olmak isteyenlerin, mevcut üyelerin yerine getirmediği bir şeyi yapmak zorunda olması çok komik olacak. Bu yüzden UCM’nin desteklenmesi için sesimi yükseltmek istiyorum,” dedi.
BORRELL’DEN ABD’Lİ SENATÖRE TEPKİ
Borrell, ayrıca UCM hakkında yaptırım sinyali veren ABD’li Senatörü eleştirerek, “Bu sabah, bir ABD senatörünün mahkemeyle işbirliği yapan herhangi bir ülkeye yaptırım uygulayacaklarını söylediğini duyduğumda dehşete kapıldım. Uluslararası mahkemeye işbirliği yapan herhangi bir ülkeye yaptırım uygulayacakları gerçekten inanılmaz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 21 Kasım’da İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında ‘Gazze’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar’ sebebiyle tutuklama emri çıkardığını duyurmuştu. Bazı ülkeler, Macaristan, Avusturya, Çekya ve Almanya gibi, karara karşı memnuniyetsizliklerini bildirmiş ve buna uymayacaklarını açıklamışlardı.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)